27 Nisan 2014 Pazar

ZÜMRÜDÜANKA VE GEYİK-3

-ilk sabah-

Güneşin okları
Yaprakların ve dalların arasından süzülerek
Beni gözkapaklarımdan, kanatlarımdan,
Tüylerimden ve ayaklarımdan vurdular
Uykudan uyandım

Sıradan bir uykudan değil
En son yediğim Kraliçenin elmasıymış
1oo yıl bir kulenin tepesinde uyumuşum
Gibi bir uykudan

Gözlerimi açtım
Göğü görmeden, ağaçları görmeden
Dereyi, kuşları duymadan
Hatta nefes bile almadan önce
Gözlerini gördüm
Yeşil miydiler ela mı kimse bilemez
Kanım damarlarımda aktığı zaman boyunca
Öyle bir renk görmedim ben

Beni kuşatan ormanın her yerine
Gözümün alabildiğine baktım
Varolduğuna dair bir kanıt bulamadım
Boşverdim içimden
Uçtum gittim
Sandım ki bulutlara değdiğim an
Seni unutacağım
Öylesine bir rüya gibi
Sandım ki aklımın tam ortasında
Gözlerin saplanıp kalmayacak

Ama daha rüzgara kanadımı ilk vuruşumda
Rüzgar ıslıklı bir 'Günaydın' fısıldadı
Işıklar yandı içimde
Gün aydı

Farkettim
Güne aydınlığı katan sendin
Ve derhal anladım
Sonum senden olacaktı

-Bursa

20 Nisan 2014 Pazar

ZÜMRÜDÜANKA VE GEYİK - 2

Anka kanatlarını açar
Saçlarını kabartır
Kalbini karartan Geyiğin karşısına dikilir
Heybetlidir
Heybeti, denizleri köpürtür
Dağları titretir
Yine de
Zayıftır
Çünkü Geyiği sevmektedir

ZÜMRÜDÜANKA VE GEYİK

Ağaçların ve göllerin üzerinden
Süzülürdüm, kaygısız

Bir gece Dolunaydı
Ben kanatlarımı açmıştım
Baharı içime çekiyordum
Hızımdan gözlerim yanıyordu
Uçuyordum yahu, uçuyordum işte!
Yüreğim, göğüs kafesimde uyuyordu

Su içmeye durmuştum
Sanki boğazımdan aktı hayat, sakin ve serin
Gözlerimi kaldırdım bir an
Öylesine, sebepsiz

Şimşekler çaktı, aklım gürledi
Yüreğim uyandı
Gözlerim, gözlerine inanamadı
Zariftin kuşkusuz, çok güzeldin hem de
Ayışığı dolaşıyordu gözlerinde

Gündüzler ve Geceler boyunca
Yakınlarında uçtum o derenin
Bazen geldin bazen gelmedin

Sonra bir Gündüz zamanı
Gözlerin değdi gözlerime
Kalbim bir ritmi atladı
Gözlerinden yansıyan Günışığı
Dünyamı aydınlattı
Gecemi, Gün etti

O gün bir gidiş gittin, gelmedin gecelerce
Yerler yeşil idi, kurudu
Güz çamura döndürdü, kış beyaza

Uykular gözlerimde ölüyordu
Uçmuyordum, yemiyordum, içmiyordum
Bekliyordum, bekliyordum
Ölüyordum

Bir sabah bahar yeni açmıştı gözlerini
Isındım birden, aydınlandım, umutlandım
Anlayamadım
Müstakbel mezarımdan kafamı kaldırdım
Oradaydın

Gelmediğin geceler ve günler
Sana kötü davranmıştı, görüyordum
Yaralarının kabukları
Savaş boyası gibi parlıyordu
Ama ben asıl gözlerine bakıyordum
Işıklar, renkler yoktu

Uzak diyarlardaki masallardaydı sadece
"Sonsuza kadar mutlu" yaşamaklar artık
Gözlerinde değil

Şimdi büyüleyici yeşili gözlerinde
Gölgeler vardı
Hain, tuzaklı gölgeler

Eğdim başımı ilk defa
Çaresizliğin önünde mi
Senin önünde mi
Şimdi bilmiyorum
Bildiğim
Gövdende Ayışığının açtığı her yaran
Benim yüreğimde kanadı

Ey Geyik,
Boynunu bükmüş bakıyorsun suların üzerinden
Ben ki Zümrüdüankayım madem
Neden çare bulamıyorum
Gözlerinden geçen gölgelere?

Bursa, 2014