6 Ekim 2014 Pazartesi

Dostum Söğüt

Bir söğüt vardır
Eski dostumdur
Uzun uzun bakışırız bazı akşamlar.


Der ki, 'İstisnasız tüm söğütler
İnsanlara yalnızca manzaradır.
Ben öyle insanlar gördüm ki
Onlar bu evrende yalnızca manzaradır.'


Tevekkülü,
Dallarını toprağa eğişinden öğrendim.


Veletler gövdesine kalp çizmişlerdi bir gün
Yaşlar süzülüyordu yapraklarından.
'Çok mu acıyor?' dedim.
Ne aptallık benimki.
'Acıdan değil, sadece üzgünüm' dedi.
'Tek istedikleri aşkı ölümsüzleştirmekti,
Oysa ben de öleceğim bir gün.'
O gün asaleti öğrendim.


Kış gelince dallarına kar birikir
Çocuklar toplanır sallar dallarını
Bir anlık bir şeydir karların düşmesi
Bir an çığlıklar atarak gülerler çocuklar
O bir an, dostum Söğüt'ün
Yıl boyu en mutlu olduğu andır.
Sevgiyi, dallarını kıran çocuklara
Dolu dolu gülümsemesinden öğrendim.


'Müzik' der, 'bana rüzgarı andırıyor.
Şiir ise ağaçtır, dimdik durur.
İşte şarkı, ağacın dallarını rüzgarla
Mutlu mutlu kıpırdatmasıdır.'


Dostum Söğüt,
'Üzülme çocuk' der,
Benim gözlerim buğulanınca bazen,
'Herkesin şeytanı kendi içindedir
Kötülük var fıtratında iyilik olduğu gibi
Cezadan korkup kötüden caymak değil,
Ödüle kanıp iyiye yönelmek de değil,
Erdem dediğin,
Yüreğinin her şeyden bağımsız olarak
Doğruyu seçmesidir, her şeye rağmen.'




-Bursa, 2014

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder